Diyalog tekniği, hikâye ve romanlarda en çok kullanılan anlatım teknikleri arasındandır. Diyalog, karşılıklı konuşma anlamına gelir. Romanlarda ve hikayelerde genellikle anlatma ve gösterme teknikleri bir arada kullanılır.
Diyalog Tekniğinin Özellikleri
- Bu anlatım tekniğinde anlatıcı neredeyse hissedilmez.
- Kişiler, olaylar içindeki konuşmalarıyla oluşurlar.
- Kişilerin olaylara yaklaşımları, kişilik özellikleri, konuşmalarında ilettikleri mesajlardan anlaşılır.
- “Gösterme” tekniğinin tipik uygulaması diyalogdur.
- Diyalog sırasında okuyucu ile konuşan kahramanlar arasında herhangi bir anlatıcı veya aracı yoktur. Dolayısıyla kahramanların konuşmaları aracısız olarak okuyucuya gösterilir. İsterse anlatıcı, konuşma aralarına girerek bağlantıyı sağlayabilir.
- Kimi öykülerde anlatımın yanında diyalog tekniğinden yararlanılırken kimi öyküler, sadece diyaloglardan oluşur.
- Kapalı anlatıma sahip kimi modern öykülerde, metne gizlenmiş olan “olayı” açığa çıkarmak veya olayın ne olduğunu sezdirmek amacıyla diyalog tek başına kullanılmaktadır.
Diyalog yönteminin edebî eserlerdeki işlevleri genel olarak şunlardır:
- Olayın gelişiminde (akışında) rol oynar.
- Olayın gelişiminde (akışında) oynar.
- Kahramanların psikososyal konumlarının açıklanmasına yarar.
- Anlatıma doğallık katar.
- Düşünce ve felsefelerin yansıtılmasını sağlar.
- Farklı kültür ve konuşmaların, üslupların ortaya çıkmasına vasıta olur.
- Okuyucuya sıkıcı veya uzak gelebilecek olan metnin daha kolay okunmasını sağlar.
Diyalog Tekniği Örnekleri
Örnek – 1
Şaşırmıştım. “Sen ne arıyorsun burada?” diye sordum. Dönüp baktı, ama konuşmadı. “Hamdi nerede?” dedim bu kez ben. Sallanmaktan vazgeçmiş kocaman gözlerle gözlerime bakıyordu.
– “Ne,” dedi sonra tuhaf bir sesle, “Hamdi de kim?”
(Kayıp Hayaller Kitabi/Hasan Ali Toptaş)
Örnek – 2
– Sizin okuduğunuz kitapların tariflerine göre dünyanın biçimi nasıldır?
– Dağlar gibi engebeleri bir yana bırakırsak dünya düzdür.
– Bu düzlük nereye kadar sürüp gider?
– Sonsuzluğa kadar.
– Dünyanın sonu yok mudur?
– Dünyanın sonu ölümdür.
– Bu toprağın son sınırı neresidir?
– Dünyanın sonu yoktur. Doğuya git, batıya git, kuzeye git, güneye git. Git git bitmez.
– Ama şimdi dünyayı baştan sona dolaşıyorlar, yine aynı noktaya geliyorlar.
– Bir hayale kapılıp aldanıyorlar. O bilgisizler tam devir yapıyoruz sanıp geri dönüyorlar. Bundan haberleri olmuyor.
(Dünya’nın Yuvarlaklığına İnanmıyor/ Hüseyin Rahmi Gürpınar)
Örnek – 3
– Azizim, köpeğini kaybetmek istemezsen, Avrupalı bir veteriner bul, göster, dedi.
– Veterinerin Avrupalısı ile Asyalısı arasında ne fark olur? dedim.
– Çok… diye güldü.
– Ne gibi?
– Köpeğini gösterince görürsün.
(Pireler – Ömer Seyfettin)
İlk yorum yapan olun